JAMA Network Open dergisinde yayınlanan çalışmada, esrar kullanım bozukluğuna (CUD) bağlı yeni şizofreni vakalarının sayısının Ontario’da iki kattan fazla arttığı ve uyuşturucunun yasallaşmasının ardından yüzde 4’ten yüzde 10’a yükseldiği tespit edildi.
Araştırmacılar, 2015 yılında tıbbi esrarın serbest bırakılmasının ve 2018 yılında tıbbi olmayan esrarın yasallaştırılmasının CUD ile yeni şizofreni tanıları arasındaki bağlantıyı etkileyip etkilemediğini değerlendirdi.
Yeni çalışma, esrarın yasallaştırılması ile Kanada’daki şizofreni vakalarındaki artış arasında başka bir bağlantı kurarak bu bulguya katkıda bulunuyor.
Çalışmanın yazarı Daniel Myran, “Yeni şizofreni teşhisi konan ve bu teşhisten önce esrar kullanım bozukluğu nedeniyle tedavi görmüş kişilerin yüzdesinde zaman içinde kaygı verici artışlar olduğunu tespit ettik. Düzenli esrar kullanımı şizofreni riskinin artmasıyla güçlü bir şekilde ilişkilidir ve esrarın yasallaştırılmasıyla ilgili temel belirsizlik alanlarından biri de yeni şizofreni vakalarının sayısında değişiklik olup olmayacağıdır” dedi.
Çalışmada, Ontario’da ikamet eden ve genel sağlık hizmetlerinden yararlanabilen 14 ila 65 yaş arasındaki 13,5 milyondan fazla kişinin 2006 ile 2022 yılları arasındaki üç politika dönemine ait sağlık verileri yasallaştırma öncesinde, tıbbi esrarın serbest bırakılmasından sonra ve tıbbi olmayan esrarın yasallaştırılmasından sonra analiz edildi.
En az 118 bin 650 kişinin veya Ontario nüfusunun yaklaşık yüzde 1’inin CUD nedeniyle acil servise gittiği veya hastaneye yatırıldığı tespit edildi. CUD’si olan bireylerin yaklaşık yüzde 10’ununda, CUD’si olmayan bireylerin yüzde 0,6’sına kıyasla çalışma döneminde şizofreni görüldü.
“GENÇ ERKEKLER ARASINDA ÖZELLİKLE YÜKSEK”
Araştırmacılar, CUD ve şizofreni arasındaki bağlantının, çalışmanın sonunda şizofreni vakalarının yaklaşık yüzde 20’sinin CUD ile ilişkili olduğu genç erkekler arasında “özellikle yüksek” olabileceğini söyledi.
Dr. Myran, “Çalışmamız, giderek artan yüksek potensli esrar ve artan düzenli esrar kullanımının kombinasyonunun yarattığı büyüyen halk sağlığı sorununu vurgulamaktadır. Son 17 yılda esrar kullanım bozukluğuyla ilişkili şizofreni vakalarının üç katına çıkması ve psikoz vakalarının artması, özellikle en büyük risk altında görünen genç nüfus için hedefe yönelik önleme stratejilerine duyulan acil ihtiyacın altını çizmektedir” diye konuştu.
Çalışma esrar kullanımının doğrudan şizofreniye neden olduğu anlamına gelmiyor, ancak araştırmacılar ağır esrar kullanımının semptomları ve psikiyatrik durumla yaşayanlar için prognozu kötüleştirebileceği konusunda uyarıyor.
