Eski eşi Sinem T.’yi 24 Ekim 2023’te 2 kızının gözü önünde 7 yerinden bıçaklayarak ağır yaralayan Sinan Özçelik (42), tutuklu yargılandığı davada, ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan ağır tahrik ve takdir indirimiyle 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Çiftin 13 yaşındaki kızı T.Ö., 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmada, annesinin aleyhine tanıklık yapması üzerine Tanık Koruma Kanunu kapsamında, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Çocuk Evi’ne yerleştirildi. T.Ö., sonraki duruşmada babasının ölüm tehdidi nedeniyle annesi aleyhine tanıklık yaptığını ve annesiyle birlikte yaşamak istediğini söyledi. Ancak mahkeme, 9 Ocak’taki karar duruşmasında Sinan Özçelik ile ilgili hükmü açıklarken, T.Ö. ile ilgili kararını değiştirmedi.
‘5-6 AYDIR KIZIMI GÖRMÜYORUM’
Eşinin saldırısı sonrası 10 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra tedaviyle sağlığına kavuşan Sinem T., kızı ile ilgili verilen karara itiraz etti. Güzellik merkezinde çalışan Sinem T., kızının kendisine verilmesi talebi üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan uzmanların 11 yaşındaki küçük kızıyla yaşadığı evinde ve iş yerinde inceleme yaptığını ve diğer kızının da yanında kalabileceğine ilişkin olumlu rapor verildiğini söyleyerek, “Mahkeme, bu raporları kabul etmedi ve büyük kızımı benden ve kardeşinden ayırdı. Mahkeme 9’uncu ayda sanık için tahliye kararı vermişti. Ben bunun üzerine adalet arayışına girdim. Olayı basına taşıdım. Bu mahkeme sürecinde sürekli dile getirildi ‘olay medyalaştı’ denilerek. Ama bu konuda pişman değilim. Hakkımı ve adalet aradım. Bunun üzerine birkaç gün içerisinde şahıs tutuklandı. Yeniden cezaevine gönderildi. Aralıklı görüşmeleri saymazsak 5-6 aydır çocuğumu doğru dürüst göremiyorum” dedi.
‘HAYATTAYKEN ÇOCUĞUMA KENDİM BAKABİLİRİM’
Karar duruşmasında kızı T.Ö.’nün kendisine teslim edilmediğini belirten Sinem T., “Duruşma salonunda çocuğumu istediğimi söyledim; ama yine eski karar devam etti. Caninin tahliye kararını bozdurduğum ve olayı medyalaştırdığım için çocuğum yönünden beni cezalandırdıklarını düşünüyorum. Böyle bir düşünceye kapıldım. Ben bunca yıldır tek başıma hem anne hem baba oldum. Evlatlarımı tek başıma büyüttüm, çalıştım, çabaladım helal kazançlarımla yeniden sıfırdan bir hayata tutundum. Biz 3’ümüz bir aile olduk. Ama benim evladım bu mahkeme sürecinde benden koparıldı. Evladım nasıl bunca zamandır benimle birlikteyse ve tek başıma baktıysam yine benim gözümün önünde büyümesini istiyorum. Benim çocuğuma tabii ki devletimiz sahip çıkıyor. Allah razı olsun devletlerimizden; ama ben yaşıyorum, hayattayken çocuğuma kendim bakabilirim” diye konuştu.
‘BENİ EVLADIMA KAVUŞTURUN’
Sinem T., “Bakanlık müfettişleri evimi, iş yerimi denetledi. Bu raporlar mahkemeye verildi. Ancak çocuğumun bana verilme konusundaki raporlar reddedildi. Gerekçe de sunulmadı. Şu an kızımın kaldığı kurumun çocuğumun bana verilmesi yönündeki talebi yine mahkeme tarafından reddedildi. Neden benim çocuğum bana verilmiyor? Çocuğumun benden yana bir şikayeti yok. Benim anneliğimi yargılayacak hiçbir delil yok. Çocuğum, Sinan Özçelik ve ailesinden korktuğu için yanlış ifade verdiğini, duruşma salonunda pedagoglar karşısında da beyan etti. ‘Babamdan çok korkuyorum; çünkü babam bizi de öldürebilir’ ifadelerini verdi. ‘Bu yüzden yalan ifade verdim, iftira atmıştım; ama ifademi geri çekiyorum’ dedi. Çocuğum beni istiyor; ama benim elim kolum bağlı maalesef. Ben çocuğuma kavuşmak istiyorum. Küçük kızım kanadımın altındayken büyük kızım da diğer kanadımda olsun istiyorum. Beni ve evladımı kavuşturun” diye konuştu.
