Ankara’da bir huzurevinde kalan Sabiha ve Turap Sönmez çifti, birbirlerine duydukları sevgi ve saygı sayesinde evliliklerini “bahar” tadında yaşıyor.
Sivas’ta 1951 yılında dünyaya gelen Turap Sönmez, ilkokulu bitirmesinin ardından çocuk yaşlarda atıldığı iş hayatından 1995’te emekli oldu.
İki çocuk dünyaya getiren ilk eşinden 2004’te boşanan Sönmez, 2011’de Demetevler Fatma Üçer Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğü’nde kalmaya başladı.
Yozgat’ta 1938’de doğan Sabiha Sönmez ise 1984’te Hazine ve Maliye Bakanlığından emekli oldu.
Emekli olduğu sene eşini, ardından da farklı tarihlerde hastalıklar nedeniyle iki çocuğunu kaybeden Sabiha Sönmez, 2017’de aynı huzurevine kabul edildi.
Burada bir süre birbirlerini tanıyan Sabiha ve Turap Sönmez, hayatlarını birleştirme kararı alarak 4 Ağustos 2017’de evlendi.
Huzurevindeki günlerini çeşitli sanat ve el işi etkinlikleri yaparak geçiren Sönmez çifti, birbirlerine duydukları sevgi ve saygı sayesinde evliliklerini “bahar” tadında geçiriyor.
“Buranın en yakışıklı ihtiyar delikanlısı”
Sabiha Sönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yozgat’ta doğduğunu ancak 5 yaşındayken Ankara’ya geldiklerini ve ilk evliliğini de Ankara’da yaptığını söyledi.
Önce eşini, daha sonra iki çocuğunu kaybettiğini anlatan Sönmez, ailesini kaybetmenin üzüntüsüyle zor günler geçirdiğini ifade etti.
Sönmez, ilk olarak Akyurt’taki huzurevinde kalmaya başladığını, 2017’de Demetevler’deki huzurevine geçtiğini belirterek, aynı yıl Turap Sönmez ile tanıştıklarını belirtti.
Sabiha Sönmez, eşiyle tanışma hikayelerini şöyle anlattı:
“Şurada çardakta oturuyorduk. Yanıma geldi, oturdu. Bana ‘Seni pide yemeye götüreyim mi’ diye sordu. Ben de ‘Olur’ dedim. Orada bana talip oldu. Ben de ‘Düşüneyim’ dedim. Düşündüm, buranın en yakışıklı ihtiyar delikanlısı. Evlenmeye karar verdim. Bununla evlendim, hayatımı birleştirdim. Çok mutluyum. Kocamı çok seviyorum.”
2017’de evlenmelerine rağmen heyecanlarının ilk günkü gibi olduğunu ifade eden Sönmez, hayatından memnun olduğunu dile getirdi.
Sönmez, birbirlerini bu kadar sevmelerindeki sırrın ne olduğuyla ilgili “Sevgi diye bir şey yok, alışkanlık var. Hayata karşı bir bağlılığın var. Hayata devam ediyorsun. Hayat birliği var. Sevgi sonradan kendiliğinden geliyor. Öyle severek, gençlikte aşık olduğun gibi değil. Öyle olmaz.” ifadelerini kullandı.
“Çardakta tanıştık. ‘Seni yemeğe götüreyim, pide sever misin’ dedim”
Turap Sönmez ise 1968’den bu yana Ankara’da yaşadığını söyledi. Teknik öğretmen okulunda, döküm fabrikasında çalıştığını daha sonra ticaretle uğraştığını belirten Sönmez, 1995’te emekli olduğunu bildirdi.
Sönmez, iki çocuk dünyaya getiren ilk eşiyle anlaşamadıkları için 2004’te boşandıklarını, 2011’de huzurevinde kalmaya başladığını kaydetti.
Huzurevinde ikinci baharını yaşamaya başladığını dile getiren Sönmez, eşi Sabiha Sönmez ile tanışma hikayelerini şöyle anlattı:
“Midemde bir yara vardı. Onkoloji’de ameliyat oldum. 10-15 gün hastanede kaldım. Bu arada huzurevine Sabiha Hanım gelmiş. Dışarıda çardakta oturuyordu. Yanına gittim. Orada muhabbet, hal hatır ettik, tanıştık. ‘Seni yemeğe götüreyim, pide sever misin?’ dedim. Yakındaki pide salonuna gittik ama dükkan kapanmış. Sabiha Hanım, başka bir pide salonunu söyledi. Oraya gittik, pide yerken konuştuk. ‘Evlenmeyi düşünüyor musun’ diye sordum. Sabiha Hanım da ‘Düşünelim, birbirimizi tanıyalım’ dedi. Ben de ‘Tamam’ dedim. Aradan 10-15 gün geçti. Yine ara ara konuştuk. Ortalıkta laf, söz olmasın, sıkıntı olur dedik, durumu kurum müdürümüze bildirdik. Hoca çağırdık, dini nikahımız kıyıldı. Sonra burada eğlence oldu, resmi nikah yapıldı.”
Sönmez, “Gerçekten ikinci bahar oluyor mu sizin için?” sorusuna, “Evet, ikinci bahar. Ben çok seviyorum. Allah razı olsun. Yerden göğe kadar memnunum.” yanıtını verdi.
Turap Sönmez, röportajın ardından eşi Sabiha Sönmez’e çiçek vererek 14 Şubat Sevgililer Günü’nü kutladı.
Sabiha Sönmez de sarılıp öptüğü eşinin Sevgililer Günü’nü kutladı.