Bayramda çalışma hakkında her şey
Bayramı kutladığımız bu günde, azımsanmayacak bir kitle çalışmaya devam ediyor. Bayramda çalışmanın şartları kanunla düzenlenmiş durumda. Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işçiler çalışmaksızın ücrete hak kazanıyorlar. Çalışmaları halinde çalışmaksızın hak kazandıkları ücrete ek olarak, o günün ücretini de ayrıca alıyorlar. Bununla birlikte birçok işveren bayramda çalışmanın psikolojik yükünü öngörerek, ücrete ek izin verme yoluna gidebiliyor. Bununla birlikte ek ücret ödenmeden izin verilmesi kabul edilmiyor. Çalışanların aklında genellikle aynı soru bulunuyor. İşveren bayramlarda çalışmaya zorlayabilir mi?
İzin zorunluluk mu?
İş Kanunu’na göre çalışanların bayram tatillerinde izin kullanmaları bir zorunluluk değil. Kanun yapılan işlerin niteliğinin farklı olabileceğini, bayramlarda çalışmanın bir zorunluluk olabileceğini düşünerek bayram çalışmalarını serbest bırakmıştır. Fakat çalışanların bayramlarda çalıştırılabilmeleri ancak kendilerinin verdikleri onaya bağlı tutulmuş durumda. İşverenler bu onayı işçiyi çalışmaya başlatmadan önce imzaladıkları sözleşmelerle alabilecekleri gibi, her bir bayram için ayrı ayrı da alabilirler. Onayın yazılı olarak alınması gerekmekte. Çalışanın onayının alınmadan bayramda çalışmaya zorlanması, çalışan lehine haklı fesih nedeni oluşturacak, çalışan iş sözleşmesini feshederek kıdem tazminatını alabilecektir.
1 saat, 1 gün demek
Bahsedilen durumdan, çalışanın onay verdikten sonra karşılıksız çalıştığı gibi bir sonuç çıkarılmamalı. İşçiler bayramlarda çalışmadan o günlerin ücretine hak kazanırlar. Kanun bayramda çalışanlar için ise, bu kişilerin normal ücretine ek olarak çalıştığı sürelerin ücretinin ayrıca ödeneceğini öngörmüş, tatil yapmayarak çalıştıklarından, çalışılan her gün için o günün ücretinin, çalışılmadan kazanılacak ücrete ekleneceğini belirtmiştir. Yani bir kişi bayram tatili olan 4.5 gün boyunca çalışmaya devam ederse 9 günlük ücrete hak kazanmış oluyor. Kişinin o günlerde kaç saat çalıştığı da önemli olmayıp işçinin bir saat dahi bayramda çalıştırılması, bayram tatili hakkının kullandırılmaması olarak kabul edildiğinden o günün ücreti tam olarak yansıtılıyor.
Hafta sonu olursa…
Bayram tatilinin işçinin hafta tatili gününe rastlaması halinde, işçiye ayrıca bir bayram tatili ücreti ödenmiyor, işçi çalışmaksızın sadece bir günlük ücretine hak kazanıyor. Fakat işçinin hafta tatilinde çalıştırılması yasak olduğundan, yukarıdakinin aksine bayram olsa da, işçi onay vermiş bulunsa da çalıştırılmaması gerekiyor. İşverenin aksine bir davranışı idari para cezası ile karşılaşmasına sebep olabilecektir. Dolayısıyla işçi hafta tatiline rastlayan bayram günü çalıştırılırsa, çalışmasının karşılığında sadece ek bir günlük ücret değil, o gün hukuka aykırı hafta tatili çalışması kabul edilerek ek bir buçuk günlük ücrete hak kazanacaktır.
Bayramda tatil yapan işçiler, bayram tatillerinin önlerinde veya sonlarında bulunan günleri de tatillerine eklemek ve bayramı uzun bir dinlenme dönemine çevirmek istemekteler. Bu durumda olan işçiler içinse işverenin elinde iki araç bulunuyor. Bunlardan ilki daha önceki yazımda belirttiğim telafi çalışması. Telafi çalışmasında işveren ulusal bayram ile hafta tatili arasındaki yarım, bir, bir buçuk işgününü tatil edebilmekte bunun karşılığında işçilerin diğer haftalarda günlük çalışmalarının üzerinde çalışmalarını talep edebilmektedir.
Telafi çalışması…
Telafi çalışması işçilerin onayını gerektirmediğinden işverenler şartlar oluştuğunda doğrudan bu yola başvurabiliyor. İşyeri ulusal bayram nedeniyle tatil edildikten sonra, dört ay içinde işçilere telafi çalışması yaptırılabiliyor. Fakat burada dikkat edilmesi gereken şey, telafi çalışma süresinin günde üç saatten fazla olamayacağı ve işçilerin her hâlükârda günde 11 saatten fazla çalıştırılmaması gerektiği.
Ücretli izin imkânı
İşverenin elindeki ikinci yol ise kanunda yapılan değişiklikle yıllık ücretli iznin günlük olarak kullandırılabilmesinin önünün açılması. Artık işverenler bir parçası 10 günden az olmamak şartıyla yıllık ücretli izinleri istenilen kadar parçaya bölerek kullandırabildiklerinden, bayram öncesi ve sonrası dönemler için çalışanın yıllık ücretli izin sürelerini kullanmasını talep edebilecekler. İki uygulamadan hangisinin tercih edileceği ise işverenin yaptığı işe göre tespit edeceği bir durum. Yıllık izin kullanımında sadece tatil olmayan günlerin karşılığı yıllık izinden düşürülecek, bayram günlerinin izinleri ise yıllık izinden düşürülmeyecektir.
İş Kanunu’nun çalışan çocuk ve gençleri koruyucu hükümlerinden biri de bayramda her ne şekilde olursa olsun çalıştırılmamaları. Genel olarak 14 yaşını tamamlamış, ilköğretimi bitirmiş ancak 15 yaşını doldurmamış çalışanlar “çocuk işçi” olarak tanımlanıyor. 15 yaşını tamamlamış, 18 yaşını bitirmemiş olanlar da “genç işçi” olarak kabul ediliyor. İşte bu çocuk ve gençlerin bayramda çalıştırılmaları söz konusu değil. Bununla birlikte, çalışmasalar bile ücretleri işverenlerince tam olarak ödenecek.