HABER: OGÜN AKKAYA/ KAMERA: ÜNAL AYDIN
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Atılım Üniversitesi’nde düzenlenen “Yerel İdarelerin Sorunları” başlıklı açılış dersinde konuştu. Yavaş, “Halkın vergisini istediği gibi harcıyorlar. Makamlardan ayrılmayacaklarını sanıyorlar ve popülist davranışlara giriyorlar. Bütçenin daha iyi harcanması mümkün. Yerel yönetimler bütçesi maalesef istendiği kadar yeterli değil…Belediyenin önceliklerinin çok farklı olması lazım. Kentin altyapısıyla, toplu ulaşımla, sağlıklı suyla ilgilenmesi lazım. Her belediye başkanının bir çılgın projesi var. Çılgın projelerin çoğu da çöp proje. Bunun hesabını da soracak merci yok” dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Atılım Üniversitesi’nin düzenlediği “Yerel İdarelerin Sorunları” başlıklı açılış dersine katıldı. Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin Lamia Ergenekon Konferans Salonu’nda üniversite öğrencilerinin yoğun katılımıyla gerçekleşen derste, salon dışarısından kalan üniversite öğrencileri Mansur Yavaş’ın ricasıyla sahne önüne oturdu. Gerçekleştirdiği projelerden ve yerel yönetimlerin karşılaştığı zorluklardan bahseden Yavaş, konuşmasında şunları söyledi.
“YEREL YÖNETİMLER BÜTÇESİ MAALESEF İSTENDİĞİ KADAR YETERLİ DEĞİL”
“Halkın vergisini istediği gibi harcıyorlar. Makamlardan ayrılmayacaklarını sanıyorlar ve popülist davranışlara giriyorlar. Bütçenin daha iyi harcanması mümkün. Yerel yönetimler bütçesi maalesef istendiği kadar yeterli değil. Bizler belediyenin aldığı harçlardan hariç, Ankara’da toplanan vergiler ve Türkiye’de toplanan vergilerin bir payı Ankara’ya geliyor. Belediye meclisi olarak bir bütçe hazırlıyoruz ama devletin karar alma mekanizmasında belediyeler yok. Dolayısıyla biz ancak rutin işleri yapıyoruz. Eğer belediye başkanı başarılıysa, kentin geleceğine yönelik bazı projeler getirip, kentin ekonomisinin de canlanması için çalışabiliyor. Tamamen kendi öngörüsüne bağlı. Bazı belediye başkanları bundan on yıl öncenin parası 22 milyon liraya düğün salonu yapmış. Bu paranın düğün salonuna harcanması son derece yanlış. Belediye kendisi de işletemez bunu. Belediyenin önceliklerinin çok farklı olması lazım. Kentin alt yapısıyla, toplu ulaşımla, sağlıklı suyla ilgilenmesi lazım. Her belediye başkanının bir çılgın projesi var. Çılgın projelerin çoğu da çöp proje. Bunun hesabını da soracak merci yok.
“BİZİM İÇİN ÖNEMLİ OLAN İNSANLARIN SAĞLIKLI YAŞAMASI”
60 bin civarında ortaokul ve lise öğrencisi bizden ücretsiz destek alıyor. Okullarına ücretsiz otobüsle binip gidiyor. 16 bin kadar çocuğun servis ücretini ödüyoruz. Kantinden alışveriş yapamayan çocuklar aç gidiyorlar, öğrenme güçlüğü çekiyorlar. Kantinlerle anlaşma yapıp onlara alışveriş yapma hakkı tanıyoruz. Kırtasiye, sınav ücreti ve en önemlisi tamamının düzenli et yiyebilmesini sağlamak için kasap ve marketlerde et alımını sağlayacak para yatırıyoruz. Evlerde nasıl bir hayat var görmüyorlar. ‘Ben çocuğuma üç aydır köfte yapamıyordum’ diye mesaj geldi. Çocuk protein almayınca devlete daha da yük oluyor. Doğal gaz yardımı veriyoruz çocukların ısınması için. Sadece kriterlere uyan kişilere yardımcı oluyoruz. Bizim için önemli olan insanların sağlıklı yaşaması.
“BİZDEN ÖNCEKİLERİN 25 YILDA YAPTIĞI YEŞİL ALANI, 5 YILDA ANKARALILARIN KULLANIMINA AÇTIK”
Kırsaldan kente göç önemli. Dünya kuraklığa doğru gidiyor. Gıdaya erişim güçleniyor. Biz bir kırsal kalkınma hamlesi yapmak suretiyle annesi babası çiftçi olan ailelerin tekrar tarım yapmasını sağlıyoruz. 880 milyon lira destek verdik. Çiftçiler, 7 milyar lira para kazandılar. Biz yaptığımız asfaltla övünmüyoruz. Bizden öncekilerin 25 yılda yaptığı yeşil alanı, 5 yılda Ankaralıların kullanımına açtık. Ailelerin yeşil alanlarda vakit geçirmesi için çalışma yapıyoruz. Temiz hava ve ulaşım için de çalışıyoruz.
“AKARYAKIT PARASINI KENDİSİ VERSE HİÇBİRİ BİNMEZ”
Belediye başkanının yetkisi en büyük sorun. İhaleleri açık ve şeffaf yaptık. İhtiyaç olmayan hiçbir projeye beş kuruş yatırmadık. Diğerleri başka yere para harcayabiliyor. Belediye meclisinde çoğunluğu varsa çok rahat bir şekilde bu paralar harcanabiliyor. Bunun önüne geçmenin en önemli yollarından biri belediye başkanlığını insanların görmesini istiyorum. Çakarlı araçların hepsini söktük. İnsanlar niye çakar kullanıyorlar? Sizin paranızla kullanıyorlar…Akaryakıt parasını kendisi verse hiçbiri binmez. Gelir gelmez kamu görevlisi olduğumuzu tek farkımızın oraya seçilerek geldiğimizi, özünde farkımızın olmadığını, vatandaşa yardımcı olmak için burada olduğumuzu söyledim. Hepsini attım. Ben minibüse biniyorum, rahatsız olmuyorum.
“BİR TARAFTA ÇOCUĞUNA KÖFTE ALAMAYANLAR BİR TARAFTA LÜKS ARABALARA BİNENLER VAR”
Avrupa’da her şey kurallarla belirlenmiş belli bir makamda olmak bir şeyi değiştirmiyor. Kamunun malını harcayan kişi ortaya çıksın da rahatsız olsun görevini bıraksın. Gençlerin hesap sorması lazım. Hepsi sizin cebinizden çıkıyor. Şeffaflık, açıklık hesap vermek gerekiyor. İnternet sitemizde yayınlıyoruz. Herkes görsün diye. Londra’da belediye başkanıyla görüştüm. Bir arena yapmışlar, tek başına koltukta oturuyor, belediye meclisi yukarıda oturuyor, kim soru sorarsa ona cevap veriyor. İnsan bu sorumluluğu hissetmezse sizlerin parasını istediği gibi harcar. Birilerinin buna son vermesi lazım. Bir yandan çocuğuna köfte alamayan bir tarafta lüks arabaya binenler var. Bunun bir sebebi de hesap sorulmamasıdır. Hesabı ‘öbür dünyada veririm’ diyorlar. Bu dünyada hesap veremeyen, öbür dünyada nasıl hesap verecek?
“KAMUYA YAZI YAZIYORUZ BİZE CEVAP VERMİYORLAR”
Dağ gibi borcu varken marka araba almış. Nereden nereye… Saygı uyandıran davranışları yoksa lüks arabaya biniyor diye saygı duyulabilir mi? Yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılması, şehrin gelişimine yönelik fikirlerde destek olunması gerekiyor. Kamuya yazı yazıyoruz bize cevap vermiyorlar. ‘Siz bizim partiden değilsiniz’ diyorlar. Bu zihniyet ne zaman bitecek? Herhangi bir köye giderken, burada kime kaç oy çıkmış bakmadım. Hangi partiye oy verdiğinin önemi var mı? Yüzlerce köyde musluktan akan su yoktu. Yıllardır insanların suyu yok. Belediyenin önceliğinin bu olması gerekmez mi? Bu insanların hangi partiye oy verdiğinin önemi yok.
“BELEDİYELER İNSANLARIN DERTLERİNİ İÇİN VAR”
Hukuk olmayan bir ülkede insan hakları gelişmez. İleride iş bulamazsınız arkadaşlar. Bu sistemin değişmesi gerekmez mi? Hukuk, liyakat ve kurallar… Maalesef ülkemizde bunlar rayına oturmadı. En önemlisi bir belediye başkanının kafasına göre para harcamasının önüne geçmesi lazım. 550 kuruluşa yazı yazdık önümüzdeki dönemin bütçesi için. Bütçemizde yer almasını istediğiniz ne varsa yazın dedik. Dijital ortam talepleri artırdı. 300 bin civarında başvuru geliyor. Başvuruların çoğunu bizzat arayıp soruyordum. Sosyal medyadan gelen mesajlar çoğaldı. Sorunları bize bildiriyorlar. Siz bildirirseniz biz görürüz. Önemli olan talebin yerine getirilmesi. Bunun için belediyeler var. İnsanların dertleri için var.
“AÇ KALSINLAR AMA SİZ YAPMAYIN’ DİYORLAR”
Bütün görevler büyükşehirler tarafından yapılıyor. Karayolları her işini müteahhitlere yaptırdığı için biz müdahale ediyoruz. Ekipman olarak biz daha güçlüyüz. Kahramanmaraş’a mini bir belediye kuracak kadar güçlü olduk. Bu yönüyle büyükşehirler çok güçlü oldu. Afetlerde güçlü olmaya çalışıyoruz. Logonuz görünmesin anlayışı da maalesef var. Okula kantin yardımı yapacak belediyemiz. ‘Aç kalsınlar ama siz yapmayın’ diyorlar. Ülkemiz bu hale geldi. Bizim makam mevki isteyecek halimiz yok. Gençlere örnek olmak istiyor ve onların sorgulamasını istiyoruz. Seçildim her şeyi yaparım anlayışından çıktık. Ankara’ya ne yapabilirizi hep beraber konuşmamız lazım. Bu kuşak bir arada yaşamayı çok güzel beceriyor. Bizim kuşak her şeyi yargılayan bir kuşak. Güzel günler sizin olsun.”
“ALTILI MASA ADAY YAPARSA OLURUM’ DEMİŞTİM. DEMEK Kİ İSTEMEMİŞLER”
Öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Mansur Yavaş, “Cumhurbaşkanı adayı olmayı düşünüyor musunuz” sorusu üzerine, “Altılı Masa aday yaparsa olurum demiştim. Demek ki istememişler. Öyle söyleyeyim. Önümüzdeki günler ne getirir bilmiyorum. Siyaset her şeye gebe” yanıtını verdi.