CHP’nin KKTC Merkezli Yolsuzluk ve Rüşvet İddiaları Araştırılamayacak
TBMM Genel Kurulu’nda CHP’nin KKTC merkezli ”yolsuzluk ve rüşvet” iddialarının araştırılması için verdiği öneri AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
Önerinin gerekçesini açıklamak için söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Namık Tan, Türkiye Cumhuriyeti’nin en kıymetli kurumlarını yöneten kişiler adına utanç duyduklarını belirterek şunları söyledi:
“Bugün ülkemizi milliyetçi olarak gören bir iktidar koalisyonunun yönettiği gerçeğiyle karşı karşıyayız. Yerlilik ve millilik söylemlerini kalkan olarak kullanan bu kesimler, eleştirilere vatan hainliği etiketi yapıştırıyorlar. Kendilerine yönelik suçlamalara ‘bu saldırı bize değil, Türkiye’ye’ diyerek karşılık vermekle kalmıyor, kendi çıkarlarını milletin menfaati gibi sunuyorlar. En taze örnek ise, kendi iddialarına bizzat cevap vermek yerine Dışişleri Bakanlığı’na açıklama yaptıran Hakan Fidan. Konumuz ise Kıbrıs. Binlerce askerimizi ve sivil vatandaşımızı toprağa verdiğimiz, milli bir dava olarak gördüğümüz Kıbrıs, sizin yüzünüzden kumar, fuhuş, yasa dışı bahis, insan kaçakçılığı, silah kaçakçılığı ve kara para aklama merkezine dönüştü. Bu durum, elbette ki bir günde oluşmadı, ancak son 20 yılda AKP hükümetleri döneminde hız kazandı. Günümüzde ise neredeyse kontrol edilemez bir halde.”
“Basit Bir Açıklama İle Sıyrılabileceklerini Zannediyorlar”
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı’nın adı, organize suç örgütü lideri Halil Falyalı’nın öldürülmesinden sonra AKP elitlerine şantaj yapmak için kaydedilen görüntüleri kurtarma operasyonu ile anılmaya başlandı. Fidan, iddialara göre Falyalı’nın iş ortağı Yasin Ekrem Serim’i büyükelçi olarak atamıştır. Bu ortaklık, KKTC basınında belgelenmiştir. Serim, Erdoğan ve Fidan nezdinde oldukça kabul gören bir isimdir, hatta Lefkoşa’daki görevinden önce Bakan Yardımcılığı ile ödüllendirilmiştir. Eğer iddialar doğruysa, Fidan meslektaşına böyle bir talimatı veremezdi. Bu açığa çıkan olayın sorumluları, basit bir açıklamayla işin içinden sıyrılabileceklerini düşünüyorlar.
“Sizin Milli Davanız Kıbrıs Değil, Banka Hesaplarına Akan Kirli Paralar”
Siz Kıbrıs’ta görüşmeler yapar gibi görünürken aslında Güney Kıbrıs Rum yönetimi gibi çözümsüzlük istiyorsunuz. Çünkü iktidara yakın suç patronlarının denetimini kaçırmak istiyorsunuz ve bu uğurda Kıbrıs Türklerini dünyadan tecrit ediyorsunuz. Sizin milli davanız Kıbrıs değil, asıl davanız cüzdanlarınız, banka hesaplarınızdaki kara paralardır. Politikalarınızla KKTC’nin itibarını düşürdüğünüzü, adada oluşturduğunuz kirli para mekanizmalarını koruduğunuzu son olaylardan gördük. Dört Türk Cumhuriyeti Güney Kıbrıs’ta büyükelçilik açarken siz sessiz kaldınız. Eğer iddialara itirazınız varsa, Kıbrıs’ın dava olmasını sağlayan bu suçlamaları aydınlatabilmek için bir Meclis araştırma komisyonu oluşturalım. Aksi takdirde, her fırsatta Hakan Fidan’ı istifaya çağırmaya devam edeceğiz.”
AKP’den ‘Burası Mahkeme Değil’ Çıkışı
AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, “Konuyla ilgili bütün Bakanlarımız detaylıca açıklamalarda bulundular. Burası mahkeme değil. Meclisin görevi yargının rolünü almak değil. Suç duyurusunda bulunulması, mahkemelerin gerekli incelemeleri yapması gereklidir. Kıbrıs’taki mahkemelerin yanı sıra konuyla ilgili tüm araştırmaları yapacaklardır. Türkiye’ye dair herhangi bir suç iddiası varsa, ilgili yerlere suç duyurusunda bulunulur. Eğer iddialar somutlaşırsa ve yargı düzeyine ulaşırsa süreç devam eder” açıklamasını yaptı.
“Mahkeme Değildir Ama Mahkemelere Işık Olabilir”
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ise, “Kuzey Kıbrıs’ta itibar sarsıntısı yaşanıyor. Bu durumun araştırılmaması hepimiz için utanç verici bir meseledir. Meclis, mahkeme olmasa da Susurluk’tan sonra parlamentoda kurulan komisyon, bakanları, askerleri dinlemiş ve bir temiz eller operasyonu gerçekleştirmiştir. Meclis araştırma komisyonu kurarak bu konuları inceleyebilir. Mahkeme değil belki ama mahkemelere ışık tutabilir” yorumunu yaptı.