T24 Haber Merkezi
14 Mayıs seçimlerinde toplamda 35 sandalye elde eden Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi arasında yürütülen, Meclis’te grup kurma çalışmaları sona erdirildi. DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu, “Meclis grubu modeline arkadaşlarımız büyük bir ekseriyetle uygun olmadığını düşündü. Parti kimliğimizin ön plana çıkması noktasında bu modelin sorun doğuracağını düşündü” ifadelerini kullandı.
14 Mayıs’ta yapılan milletvekili genel seçimlerine CHP listelerinden giren DEVA Partisi 15, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi 10, Demokrat Parti ise 3 milletvekilliği kazanmış; seçimlerin ardından, 3 parti arasında “Meclis’te grup kurma” konusunda görüşme trafiği başlamıştı.
Üç siyasi partinin yeni bir çatı parti altında grup kurma konusunda uzlaştığı belirtilirken yeni parti ismi için de “Demokrasi İçin Birlik” veya “Demokrasi İttifakı” seçenekleri tartışılmaya başlanmıştı. Her partiden yedi milletvekilinin yer alması planlanan yeni çatı partinin, bir sonraki aşamada “birleşme partisi”ne dönüşebileceği de belirtilmişti.
Halk TV canlı yayınına bağlanan DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu, üç partinin Meclis’te grup kurma düşüncesinin sona erdiğini duyurdu. Katıldığı programda, “DEVA Partisi’nde de arkadaşlarımızın çok büyük bir ekseriyeti ortak grubun ciddi komplikasyonlar doğuracağını ve üç partinin de kendi politikalarını, kendi kimliğini yıpratacağını ve bu sebepten dolayı bu modelin uygun olmadığı kanaatine vardık.” ifadelerini kullanan Yeneroğlu, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
“Üç parti, kendi içinde değerlendirmeler yaptı. Netice itibariyle biz DEVA Partisi olarka kendi teşkilatlarımız, il başkanlarımız ve genel merkez yönetim kuruluyla yaptığımız toplantıların neticesinde ortak bir meclis grubu modeline arkadaşlarımız büyük bir ekseriyetle uygun olmadığını düşündü. Parti kimliğimizin ön plana çıkması noktasında bu modelin sorun doğuracağını düşündü. Zannedersem Saadet Partisi’nde de aynı görüş ortaya çıktı. DEVA Partisi’nde de arkadaşlarımızın çok büyük bir ekseriyeti ortak grubun ciddi komplikasyonlar doğuracağını ve üç partinin de kendi politikalarını, kendi kimliğini yıpratacağını ve bu sebepten dolayı bu modelin uygun olmadığı kanaatine vardık. O açıdan bu modele arkadaşlarımız hayır dedi.”
