Bakanlıktan, BM Genel Kurulunda kabul edilen “Sivillerin Korunması ve Yasal ve İnsani Yükümlülüklerin Yerine Getirilmesi” başlıklı karar tasarısı hakkında yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 10. Acil Özel Oturumu’nda sunulan ‘Sivillerin Korunması ve Yasal ve İnsani Yükümlülüklerin Yerine Getirilmesi’ başlıklı karar tasarısının geniş bir destekle kabul edilmesini memnuniyetle karşılıyoruz” ifadesi kullanıldı.
Bu kararda, acil, kalıcı ve sürdürülebilir bir insani ateşkesin yanı sıra temel gıda ve hizmetlere tam, güvenli ve kesintisiz insani erişim sağlama çağrılarının da yer almış olmasının önemsendiği kaydedilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“Gazze’de Filistin halkını barbarca topyekün hedef alan saldırılar karşısında BM Güvenlik Konseyinin sessiz ve etkisiz kaldığı bir ortamda, uluslararası camianın çoğunluğunun duygularına tercüman olan bu Genel Kurul kararını yeterli bulmasak da metinde yer alan çağrıların süratle hayata geçirilmesini temenni ediyoruz.”
“İsrail’i uluslararası camianın bu müşterek sesine kulak vermeye, saldırıları durdurmaya ve barışa fırsat tanımaya çağırıyoruz” ifadesi kullanılan açıklamada, Filistin meselesinin adil bir çözüme kavuşturulmadan, Orta Doğu’da kalıcı barış ve istikrarın mümkün olmayacağı gibi İsrail’in kendi güvenliğini sağlayabilmesinin de olanaksız olduğu belirtildi.
Çözümün yolunun 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti’nin kurulmasından geçmekte olduğu vurgulanan açıklamada, “Bu kritik süreçte, tüm ülkeleri üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye ve tarihin doğru tarafında yer almaya davet ediyoruz” değerlendirilmesi yer aldı.
Ürdün tarafından ortaya koyulan ve Türkiye de dahil 50’ye yakın ülkenin eş sunucusu olduğu söz konusu karar dün, 193 üyeli BM Genel Kurulunun Özel Acil Filistin oturumunda oylanmış, 45 “çekimser” ve 14 “hayır” oyuna karşı 120 oyla kabul edilmişti.
İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridi’nde yoğun saldırıları nedeniyle bölgedeki sabit hat, cep telefonu ve internet iletişim hizmetleri tamamen kesildi. İsrail ordusu, hava saldırılarını artırdığını ve kara operasyonlarını genişleteceğini duyurdu.
Gazze’de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesi de İsrail ordusu tarafından hedef gösterildi.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” adıyla kapsamlı saldırı başlattı. İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne saldırıya başladı.
Gazze’den düzenlenen saldırılarda 310’u asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı kaydedildi.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Gazze’ye saldırılarında öldürülenlerin sayısının 3 bin 38’i çocuk, 1726’sı kadın ve 414’ü yaşlı olmak üzere 7 bin 326’ya çıktığını, 18 bin 967 kişinin de yaralandığını duyurdu.
İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 110 Filistinlinin öldüğü, 1900’den fazla kişinin de yaralandığı belirtildi.
Çatışma bölgelerinde, çoğu İsrail bombardımanında 25 gazeteci yaşamını yitirdi.
İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim’den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda ise 46 Hizbullah üyesinin yanı sıra İslami Cihad Hareketi’nden 6, Hamas’tan 3, Hizbullah destekli Sünni Direniş Tugayı mensuplarından da 2 kişi öldü, biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetti.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirdi.